GENÇLERİ DAHA ÇOK DİNLEYECEĞİZ

Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, 'Devlet milletine şekil veren değil, milletin geçmişine göre şekillenen bir aygıttır. Bundan sonra gençlerimizi daha çok dinleyeceğiz ve sizin hayallerinize göre adımlar atacağız. Gençler olarak da sadece karanlıklara küfrederek bir şeyler yaptığımızı sanmayacağız' dedi.

Elite World Van Hotelde Van Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün sekretaryasını yürüttüğü, Van Valiliği, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ), Van Büyükşehir Belediyesi ve Doğu Anadolu Kalkınma Ajansının (DAKA) desteklediği “Van Gençlik Çalıştayı”nda, gençlerin sorunları ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Çalıştaya Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, Gençlik ve Spor Bakanlığı Müşaviri Ali Özdemir, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Yavuz Özfidan, Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, AK Parti Van milletvekilleri Osman Nuri Gülaçar ve Abdulahad Arvas, DAKA Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray, kurum amirler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda genç katıldı. 

Çalıştayda bir konuşma yapan Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, gençlerin hayal ve umutlarına göre bir yönetim şeklinin belirlenmesi gerektiğini belirtti. Gençlerin bir sosyal sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini ifade eden Vali Bilmez, “Hep gençleri bir kalıba koymaya ve dizayn vermeye çalıştık. Bundan dolayı bugüne kadar başarılı olamadık. Bizim sizi dinlememiz lazım. Sizin hayallerinize ve umutlarınıza göre yönetim şeklimizi belirlememiz lazım. Devlet milletine şekil veren değil, milletin geçmişine göre şekillenen bir aygıttır. Bundan sonra gençlerimizi daha çok dinleyeceğiz ve sizin hayallerinize göre adımlar atacağız. Gençler olarak da sadece karanlıklara küfrederek bir şeyler yaptığımızı sanmayacağız. Biz okuyacağız, düşüneceğiz, sosyal sorumluluk bilinciyle hareket edeceğiz. Dünyada ve bölgemizde yaşananların niçin yaşandığını kendi aramızda tartışacağız” diye konuştu. 

“Şiddet içermeyen her talep makuldür” 

Gençlerin bölgede yaşanan oyunların farkında olması gerektiğini dile getiren Bilmez, sözlerini şöyle sürdürdü: 
“80 öncesi bölgemizde ve ülkemizde yaşanan sağ-sol olayları neye mal olduğunu, bizi nereye götürdüğünü ne olur düşünelim. Arzularını şiddetle dile getirmek acizlerin işidir. Bunun için taleplerinizi her ortamda dile getirin. Şiddet içermeyen her talep makuldür. Biz ortak aklı bulmak zorundayız.” 

Çalıştayın Van gençliği için hayırlı olması temennisinde bulunan Gençlik ve Spor Bakanlığı Müşaviri Ali Özdemir ise, “En büyük potansiyelimiz, sahip olduğumuz genç nüfusumuzdur. Allah’a hamd olsun genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz. Gençlik ve Spor Bakanlığımızın kuruluşu da gençliğe verilen önemi göstermektedir. Önceki yıllarda daha mütevazi yapılan gençlik çalışmaları, bakanlığımızın kurulmasından sonra daha çok gencimize ulaşacak şekilde, daha çok imkanla ve çok sayıda gencin katılımıyla, gençlerimize daha çok kıymet vermeye çalışıyoruz. Bu çalışmaları yürütürken de gençlerin talepleri doğrultusunda daha kaliteli programlar yapmaya çalışıyoruz. Bugünkü çalışmamız da bunun bir göstergesidir” dedi. 

“Gençlik, kıymetli bir sermayedir”

Gençliğin, yaşamının bu dönemini bitirmiş insanların istisnasız tümü için özlemle ve biraz da pişmanlıklarla anılan bir dönem olduğunu ifade eden AK Parti Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar, “Gençlik özlenir, çünkü gençlik yılları insanın en idealist, en enerjik olduğu yıllardır. Mücadele etmeye, azmetmeye, hayal etmeye en meyyal olduğu çağ gençlik çağlarıdır. Gençlik aynı zamanda, keşkelerle anılan bir dönemdir. Çünkü bu yıllar insanın en saf, en doğal ve samimi olduğu çağlardır ve bu açıdan yaptıklarımız ya da yapamadıklarımız için iç çektiğimiz dönemlerdir. Yani gençlik, insan yaşamında bir şeyleri başarmaya en yakın olduğu ve aynı zamanda bir şeyleri yanlış yapmaya en meyyal olduğu bir dönemdir. Buradan çıkaracağımız sonuç, siz gençlere, toplumsal, ekonomik ya da siyasal her türlü meselenin çözümü için büyükleriniz olarak bizlerin ve sizden sonra gelecek nesillerin ihtiyacı var. Toplumun; sizlerin enerjisine, cesaretine ve üretmesine ihtiyacı var. Ancak bunu sizden beklerken, bizlerin de size karşı en önemli bir görevimiz var. Sizin yaşayacağınız muhtemel ‘keşke’ler için sizleri uyarmak ve yönlendirmektir. Gençlik, kıymetli bir sermayedir ve bu sermayenin doğru işlere kanalize edilmesi, hem gençlerin hem de toplumun geri kalanı için hayati önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı. 

Gençliğin önemine değinen Gülaçar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sizlerin, komisyonlardaki yoğun çabalarınız ve uğraşlarınız sonucunda bugüne getirdiğiniz ve bu çalıştay vesilesiyle kamuoyuyla paylaşacağınız çalışmalarınızı önemli kılan husus, bizler için hayati derecede ehemmiyet kesbeden gençlik mefhumunu ve gençlerin yaşadığı problemleri gündemine almasıdır. Daha da önemlisi bu problemlerin belirlenmesi ve çözümler üretilmesi sürecini yine siz gençlerle beraber yürütülmesidir. Mezuniyet sonrası karşılaştığınız iş bulma, düzenli bir yaşam kurabilme, içinde yaşadığınız toplumun saygın bir bireyi olarak yaşamınızı devam ettirme gibi istek ve taleplerinizin tartışıldığı, gündemleştirildiği bir çalıştay, umuyorum ki hepimiz açısından gerekli farkındalığı oluşturur ve gençliğe yönelik yapılacak yeni çalışmaları beraberinde getirir.” 

“Önce kendinizi değiştirin ve geleceğe hazırlanın” 

Gençlere değiştirme ve dönüştürme potansiyellerini hiçbir zaman küçümsememeleri gerektiğini ifade eden Gülaçar, “Lütfen potansiyelinizin farkında olun. Sizler bu toplumun arızalı yönlerini düzeltmeye mahirsiniz. Bu kabiliyet siz de fazlasıyla var. Ancak sizden istirhamım bu değişim ve dönüşüm sürecinin çevrenizden, oradan buradan değil, kendinizden başlayın. Önce kendinizi değiştirin ve geleceğe hazırlanın. Bu ülkeyi, bu toplumu daha güzel günlere taşıyacağınıza dair hayalleriniz mutlaka olsun, ancak bu hayallerin ilk durağı yine siz olun. Bunu başarırsanız, kendinizle başlayarak, ailenizi ve çevrenizi ve yaşadığınız şehri değiştirebilirsiniz. İşte o zaman, 21 yaşında İstanbul’u fethedebilirsiniz, işte o zaman 18 yaşında Peygamberimizin emri üzerine İslam ordusuna kumandan olabilirsiniz. İslam tarihinden bir bedevi kadının hikayesiyle toparlamış olayım. El Mufaddal bin Zeyd, ‘Müslüman bir bedevi kadının oğluna gözleri dokununca ona hayranlık duydum, çocuktaki terbiye, nezaket, güzel söz ve davranış çok mükemmeldi. Kadını çağırıp sordum, oğlunu nasıl bu kadar güzel yetiştirebildin? Kadın şu cevabı verdi, çocuğum beş yaşını doldurunca onu iyi bir terbiyeciye verdim. O, ona önce Kur’an okutup ezberletti. Sonra yararlı şiirler nakledip, öğretti. Kendi milletinin öz değerlerini, iftihara vesile geçmişlerini anlatarak çocuğa tarihini ve milletini sevdirdi. Dede ve babalarının güzel eserlerini, iyi hasletlerini bir bir öğretti. Çocuk ergenlik yaşına gelince ona ata binmeyi, at üzerinde çevik hareketler göstermeyi öğretti. Sonra silah kuşanma şeklini talim etti. Kabile ve oymakların çadırları arasında onu dolaştırıp bağırıp çağıranların, inleyip sızlayanların sesini duymasını sağladı. Gençlik, bütün toplumların en büyük sermayesidir. Fakat gençliği aileden, eğitimden, toplumsal ilişkiler ağından ayrı değerlendiremezsiniz. En önemlisi de konumunuzu, değerlerinizi ve medeniyetinizi merkeze koymadan çözemezsiniz. Radikal bir şekilde sorgulamalar yapmalıyız. Uyuşturucu müptelası olmuş gençlerin problemlerini, sadece bağımlılığın tedavisi ile çözemezsiniz. İslam’ın temel kurallarından biri de bir şey haramsa ona götüren yollar da haramdır. Uyuşturucu veya daha farklı bir bağımlılığın yollarını kapatmak, set çekmek aileden başlar. Bilinçli ve şuurlu bir aile, çocuklarının toplumun en saygın insanları olma bilinciyle, sonrasında ilk adımını attığı eğitim kurumunun, o kurumdaki terbiyeci, eğitimci ve öğreticilerinin ona katacağı katma değerle yol alır. Sözü fazla uzatmadan medeniyetinize, köklerinize dönecek, çare ve çözümü burada arayacaksınız. Bu da çok ciddi toplumsal bir değişim ve dönüşümle gerçekleşir. Emeği geçen her bir gencimize yürekten teşekkür eder, organizasyonu düzenleyen kurum ve kuruluşlarımıza şükranlarımızı arz ederiz” şeklinde konuştu. 

“Bölgemizin iki problemi var, biri cehalet, diğeri işsizliktir” 

AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas ise, çalıştaya katkı sunan tüm paydaşlara teşekkür ederek, “Gençler geleceğimizin teminatıdır. Bugün gençlik bir buhran yaşıyor. Burada önemli olan gençleri dış etmenlerden nasıl korumaktır. Bu dış etkenler fikri ve zihni bulanıklardır. Sermayemiz olan gençleri bize düşman eden hareketler nelerdir, bunu araştırmak gerekmektedir. Yıkıcı ve tahrip edici, dinine, örfüne düşman olan dış tahrikli gençlerin tedavisi nedir acaba? Bölgemizin iki problemi var, biri cehalet, diğeri işsizliktir. İşsizliği yenebiliriz. Peki, cehaleti nasıl yeneceğiz? Eğer biz helal ve haramı bir gencimizin kalbine yerleştirmemişsek, biz bunun ailesine huzuru sokamayız. Peygamber sevgisini kalbine yetiştirmesek, komşusuna zarar verecek. Biz akademik başarının yanında, ahlaki başarıyı ihmal ettik” dedi. 

“Çalışmalarımıza devam etmekteyiz” 

Bölgenin kalkınması için genç nüfusun önemli bir potansiyeli barındırdığına işaret eden DAKA Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray da, “DAKA olarak bölgemizin kalkınmasına yönelik 2009 yılından bu yana Bitlis, Hakkari, Muş ve Van illerinde tarımdan turizme, eğitimden sanayi altyapısına kadar birçok alanda program, proje ve farklı destek mekanizmalarıyla çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Bölgemiz mevcut nüfus yapısıyla ülkemizin en genç nüfusuna sahiptir. Bu durum hepimize kuşkusuz bir takım sorumluluklar yüklemektedir. Türkiye’nin en geri kalmış bölgesine hizmet eden DAKA olarak gençlerimizin kapasitelerini artırmak ve böylece kalkınma entegrasyonunu sağlamak için önemli strateji belgelerinin gerekli planlamaları ve müdahalelerini yaptık” ifadelerini kullandı.iha 

Bakmadan Geçme