ELİT ve ENTELEKTÜEL OKUL EĞİTİMİ

Bahri Yıldızbaş yazdı...

Entelektüel okul, sorgulatan ve düşünür yetiştiren bir okul. Elit okul ise, sadece lider yetiştirip, düşünür yetiştirmeyen okuldur.

Elit okulun görevi ve işlevi tamamen ulaştırmaktır. En önemlisi, entellektüel okuldur. Entelektüel okul, yaratıcı insan ve düşünür yetiştirmeyi sever. Bütün bunlar; okul liderlerinin kişisel yetenekleri, bilgileri ve eğitim paydaşlarını (öğretmen, öğrenci, ebeveynler, ölçmeciler) harekete geçirmesiyle mümkün olabilir.

Yaratıcı insanlar ve düşünürler liderliği de seveceklerinden, bakış açıları hızlı çözüm odaklı olacaktır. Sürekli gezdikleri ve gördükleri için, sezgilerinin  ve gözlemlerinin gücü ile sorunu sorun olmadan çözen kriz uzmanlarıdırlar.

Bilmeden, araştırmadan, incelemeden, uzmanlaşmadan, uygulamalarda tecrübe sahibi olmadan; sadece kitaplardan okuyarak, Web sayfalarından kes yapıştır yaparak, yabancı ve süslü projelerin (projenin ne olduğunun sorusunun cevabını veremeyenlerle) isimlerini yayınlayarak eğitim olgularından bahsedip; çalışkan çocukları (tüm çocuklar okula ilk başladıklarında çalışkandır) yaşama hazırlamaktan bahsederek, erken okuyanlara “çiçeğin açtı” deyip, ‘kırmızı kurdela’ takarak, birde bunu marifetmiş gibi “okuma bayramı” olarak kutlayan, yüzbinlerce çocuğun mutluluğunu katledenlerden ya uzak duralım, ya da sorgulayalım. Süslü defterler, çantalar, kıyafetler, öğretmenin çiçek komutuna uyarak “aferin”, uymayanların “yaramaz ve söz dinlemiyor” gibi çağın çok sadece gerisinde değil, eski çağ davranışlarını okul ortamlarına hazırlayanlara “dur” demenin zamanıdır. Çünkü; çocuklarımız “kodlamayı ve bilişimi” öğretmenlerden çok iyi biliyorlar. Öğretmen ve okul hala “sus, çiçek ol, koşma, konuşma, yapma, kalkma, yorulma, resim yerine yazı yaz, oyun yerine matematik çöz” diyorsa, veliler de buna susuyorsa, vay halimize.

Fark edilirse, entelektüel okulda, öylesine güzel bir yaşam var ki. Nezaket, kibarlık, anlayış, bilim, ilim, spor, sanat, görev aşkı, mutluluk, huzur, özgürlük, demokrasi, yaramazlık, koşmak, eğlenmek, sosyalleşmek, kendisi dinlendiği için söz dinlemek, özgün düşünmek, disiplinli ve düzenli olmak, hak, hukuk ve adalete inanma duyguları geliştiği için; sınırsız sevgi ve saygı anlayışı, ahlaklı ve vicdanlı davranış ile yalan konuşmayarak okul kültürüne uyum sağlayıp sahiplenmek. Herkesin birbirine güvenip inanması ile mutlu ortamlarda, başarılı bir entelektüel okul dünyası oluşur.”

Demek Ki, Neymiş? Ne? Nerede? Niçin? Neden? ve Kim? gibi, cevaplı sözler yerine, “NASIL olması gerektiğini ve NASIL yapılmasını düşünüyorsun?” dilini kullanarak, çözümlü olumlamalar, beyin temelli öğrenmeler, yetenekler doğrultusunda öz güvenli uygulamalı eğitimlere yönelirsek; “Entellektüel Okul” olma zamanının geldiğini ve hatta geç kaldığımızı eğitim yöneticileri ve öğretmenlerin düşünme zamanı gelmiştir. Peki bu okullardan var mıdır? Bunu, o okullarda önceden görev yapanlar ile okuyanlar ve şimdi çalışanlarla, okuyanlar bilir. Bence vardır. Eğitim Fakülteleri ve Milli Eğitim Bakanlığı konuyu fark ederse, okullar arasındaki başarı ve davranış uçurumları minimuma indirilecek, öğrenci, öğretmen, yönetim ve ebeveynlerin kavgaları ile disiplin cezaları bir kaç yıl içinde tarihe karışacaktır.

Çocuklarımızın; huzurlu ve sorgulayıcı eğitim ortamlarında bulunması dileklerimle.

Sevgiyle selamlar, sağlıklı akşamlar.

Bakmadan Geçme