Eğitim Sendikaları: “Öğretmenlerin Çığlığını Duyun“

İlhan Siyahtaş/Vansesi Özel

Eğitimdeki düşük başarı, sınavlarda alınan kötü sonuçlar, okuldaki şiddet, sevgisizlik ve iletişimsizlik ve çözülmeyen öğretmen sorunları,  her gün değişen eğitim sistemi ortamında bir 24 Kasım Öğretmenler Günü daha kutlanıyor.  Gazetemize konuşan, farklı değerlendirme ve eleştirilerde bulunan eğitim sendikaları başkanları eğitim öğretimde yaşanan sorunlara işaret ederek bu günün kendileri için bir anlam ifade etmediğini, kutlanacak günlerinin olmadığını belirttiler.

“KUTLANACAK BİR GÜNÜMÜZ YOK”

Öğretmenlerin perişan bir durumda olduğunu belirten Türk Eğitim sen Van Şube Başkanı Kutbettin Yıldız  “ 24 Kasım Öğretmen Günü öncesi bir hafta boyunca okulları gezdik. Öğretmen arkadaşlarımız ile sohbetler ettik. Tabi ki gezdiğimiz okullarda öğretmen arkadaşlarımızın, sorunları, sıkıntıları, talepleri, bizden beklentileri, sendika olarak onlar için neler yapabiliriz gerektiği konusunda sorulu cevaplı sohbetlerde bulunduk. Okulları gezerken öğretmen arkadaşlarımıza 24 kasım pazartesi günü geliyor, sizin öğretmenler gününüzü kutlayayım mı yoksa kutlanacak bir günün olmadığını mı söyleyeyim dedi. Onlarda bizim kutlanacak bir günümüz yok. Yani sevinç duyacağımız bir durumumuz yok dediler. Öğretmenlerimiz perişan durumda. Çok büyük bir geçim sıkıntısı içerisindeler. Öğretmenlerimizin profiline baktığınız zaman ya fakir aile çocuklarıdır yada orta halli ailelerin çocuklarıdır. 11 yıllık bir öğretmenimiz şuan 2 bin 177 TL alıyor. Herkes öğretmenlerin çok para aldığını düşünüyor ama öyle bir durum yok. Kılık kıyafetten dolayı da bazen ön yargılar oluşuyordu ama şuan kılık kıyafet serbest edildi ve öğretmenlerimiz bundan dolayı kamufle oldular. Öğretmenlerimizin yüzde doksanı borçludur.” diye konuştu.

“KLASİK MESAJLAR YAYINLAYACAKLAR”

 Öğretmenlere kendinizden aşağınızda ki tabakayı görün,  yani asgari ücretle çalışan insanları görün ve halinize şükredin denildiğini ileri süren Yıldız, “Zaten onlara baktığınız zaman onlar ölmüş. Asgari ücretle çalışan insanları sağ olarak görmek doğru değildir. Biz öğretmenler alt tabakanın ikinci basamağındayız.  Bugün hükümet yetkilileri çıkıp klasik mesajlar yayınlayacaklar ve bu mesleğin kutsal olduğunu söyleyecekler. Evet, doğru öğretmenlik kutsal bir meslektir. Oku emri Allah tarafından verilmiş. Biz öğretmenler de bu görevi yapıyor ve uyguluyoruz. Ama bu kadar kutsal ve değerli bir mesleği icra ve ifa ederken siz yokluk ve yoksulluk içinde okula gidemeyecek durumdaysanız bu da  düşünülmesi gereken   bir durumdur” dedi.

“ÖĞRETMENLER BÜYÜK FEDAKARLIKLARDA BULUNUYORLAR”

 Bölgede görev yapan öğretmenlerin sorunlarına da değinen Türk Eğitim Sen Van Şube Başkanı Kutbettin Yıldız, “Bugün bölgemizde baktığımızda Başkale’de oturan bir öğretmen bin lira kira veriyor. Öğretmeninin zaten aldığı 2 bin liradır, bunun bin lirasını kiraya veriyor. Başkaleli dostlarımızın öğretmenlerimize pahalı kiraya verdiğini söylemiyorum. Öğretmenlerimiz orada zaten ev bulamıyor çünkü yok. Çaldıran, Saray, Özalp, Çatak, Muradiye ve diğer ilçelerimizde de öğretmenler aynı sıkıntıları yaşıyor. Bölgemiz maalesef mahrumiyet bölgesidir. İlçelerimizde öğretmenlerimizin barınma sorunları, ısınma ve daha birçok sorunları var. Şimdi bu kadar sıkıntılar içerisinde bulunan bir öğretmen kendi insanına ne derece faydalı olabilir ki? Sürekli borç ve yaşam mücadelesini düşünen, sürekli sorun ve sıkıntılar ile mücadele eden bir öğretmenden çokta fazla verim bekleyemezsiniz. Öğretmen arkadaşlarımız hakikaten büyük fedakârlıklarda bulunuyorlar. Kendi hayatlarını feda edercesine özveriyle öğretmenlik mesleklerini ifa ediyorlar. Her şeye rağmen öğretmenlik mesleğine itibarının kazandırıldığı günleri görmek temennisiyle öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyorum. Bütün öğretmenlerin önünde eğilerek, hepsinin ellerinden öpüyorum”  diye konuştu.

 “İŞLERİNDEN EDİLEN ÖĞRETMEN ARKADAŞLARIMIZ VAR”

24 Kasım Öğretmenler Günü kavramını kabul etmediklerini belirten Eğitim Sen Van Şube Eş Başkanı Şakir Talay biz zaten 5 Ekim dünya öğretmenler günü kutluyoruz dedi.  Öğretmen emekçilerinin verdiği mücadelenin sembolleştiği günün 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü olduğunu kaydeden Talay,  24 Kasım darbe döneminde katledilen, sürgün edilen, haksız yere işlerinden edilen öğretmen arkadaşlarımız var. Aslında tamda o günü meşrulaştırmak için darbe zihniyetinin getirdiği bir gündür. Aslında öğretmen kıyımlarının yapıldığı bir günü kutlamak, trajik komik bir yaklaşımdır dedi.

“ORTADA BİR EĞİTİM SÜRECİ YOKTUR”

Türkiye‘de mevcut eğitim sistemini çarpık bir eğitim sistemi olarak gördüklerini, insan endeksli olmayan, bilimselliğe dayanmayan, yereli esas almayan, aslında özünde militarist, darbe dönemi yada gelenekçi eğitimim sistemini dayatan bir eğitim sistemin olduğunu ileri sürem Şakir Talay, “  Biz Eğitim Sen olarak buna her zaman karşı olduk, bizim savunduğumuz eğitim modeli ile uzaktan yakından alakası yok.  Ne 8 yıllık kesintisiz eğitim, ne şuan ki 4+4+4 ne de şuana kadar uygulanan eğitim sistemleri. Eğitim Sen olarak genel eğitim sisteminin, eğitim uzmanları tarafından, eğitim bileşenleri tarafından, bu işe kafa yorun, bu iş ile bilimsel manada ilgilenen insanlarımız tarafından tekrar dizayn edilmesi gerekir. Her gelen hükumet kendi iktidarımı nasıl daha iyi yapabilirim, nasıl sürekli kılabilirim mantığı ile insan kalitesini insan odaklı eğitimini, hukuk odaklı eğitimi, demokrasi odaklı eğitimini hiçbir şekilde gözetmeyen sadece kendi iktidarını sürdürmek için nasıl nesiller yetiştirmeliyim mantığı ile hareket edildi. Bu eğitim sistemleri özünde zaten bir insan kıyımıdır. Okullarda bütün sorunları biliyoruz, okul sayısındaki yetersizlik, öğretmen sayısındaki yetersizlik birde öğretmen yetiştiren okulların yetersizliği, müfredatların yetersizliği, bunların özünde bir insan kıyımıdır. Ortada bir eğitim süreci yoktur. Eğitim sürecinin olabilmesi için insanların kendi doğal ortamlarında yaparak yaşayarak, uygulamaya dönük kendi ana dilinde, bilimsel, parasız, laik bir eğitim alabilmesi gerekir. Bu olmadığı sürece eğitimin sorunları öğretmenin sorunları bitmeyecektir”  diye konuştu.

“300 BİNE YAKIN EĞİTİM MEZUNU İNSAN BEKLİYOR”

 Eğitim Sen Van Şube Eş Başkanı Şakir Talay “Atanamayan 300 bine yakın eğitim mezunu insan şuan iş beklemektedir.  Bunun karşılığında ise ücretli öğretmen çalıştırarak ve öğretmenleri farklı şekilde kategorize ederek gündemi çarpıtmaya çalışıyorlar. Eğitim emekçilerine ve bu işin icra mercilerinde yer alan insanlara çağrımız biran önce eğitimin top yekun, kaliteli bir insan yetiştirmeye yönelik, nitelikli insanlar yetiştirmeye yönelik, dizayn edin. Atanamayan öğretmen arkadaşlarımızın biran önce atanmasını istiyoruz. Mevcut çalışan öğretmen arkadaşlarımızın eğitim şartlarının düzenlendiği, eğitimcinin özlük haklarının, sosyal haklarının, maddi haklarının teslim edildiği, insanca yaşamasına yetecek, bilimsel çalışmalar yapabilmesine, sanatsal, kültürel faaliyetlere katılmasına yetebilecek, , geçimini sağlamak adına ikinci bir iş arayışına girmeyeceği bir düzenleme olması gerekir. Öğretmenler ile ilgili yapılması gereken en ivedili çalışma böyle olmalıdır”  dedi.

“ÖĞRETMENLERE DEĞER VERİLMİYOR”

Öğretmenlere hak ettikleri değerin yeterince verilmediğini dile getiren Anadolu Eğitim Sendikası Başkanı Firuz Tekin, öğretmenlerin ülkemiz ve toplumumuz için değerli ve önemli olduğunu vurgulayarak “Öğretmenlerimiz yalnızca 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle hatırlanmasın, bütün günlerde hatırlansın istiyoruz. Öğretmenler toplumun gördüğü gibi sadece memur değillerdir. Öğretmenlerimiz beyin işçileridir. Öğretmenlerin kendilerini sürekli geliştirebilmeleri için devletin imkan sağlaması gerekir. Öğretmenlerimiz bugün okula gittiği zaman okumadan, yazmadan gidiyor belki. Çünkü kitap alacak kadar parası yok. Oysa öğretmenin gelişimini sağlaması fakülteyi bitirdikten sonra durmuyor. Sürekli araştırmalar yapmak zorunda olan bilim insanlarıdır öğretmenler. Öğretmenlerimizin yaşamış olduğu bir yığın sorun var. Özlük haklarındaki noksanları, gelir problemi, eğitim sisteminden kaynaklanan sorunları vardır.   Atama bekleyen öğretmenlerimizin sorunları çözülmüş değil. Öğretmenlere kendi kurumlarında dahi yeterli değer verilmemektedir. Bu anlamda öğretmen evlerinde belki en az değer, saygınlık gören öğretmenlerdir. Her meslekten herkes orada yer bulabilir ama öğretmen yer bulamaz ve başının çaresine bakar. Buda öğretmenlerimize kendi camiasında ne kadar değer verildiğini gösteren küçük bir örnektir. Aslında öğretmenlerin toplum olarak ne kadar değerli olduğu biliniyor. Ama bu değer nedense verilmiyor. Öğretmenlerimiz toplum nezdinde devlet nezdinde daha çok değer görmeleri gerekiyor”  dedi

“DEPREM ŞEHİDİ ÖĞRETMENLER İÇİN ANIT DİKİLECEK”

23 Ekim 2011 Van depreminde hayatını kaybeden öğretmenleri saygıyla, rahmetle andıklarını kaydeden Tekin şunları söyledi: “ Aramızdan ayrılan meslektaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.  Maalesef burada can veren o genç öğretmenlerimiz bir şekilde unutuldu. Oysa onlar hepsi genç insanlardı, ülkemizin en ücra bir köşesine göreve nedeniyle gelmiş, derme çatma yerlerde konaklayıp çocuklarımızı eğitiyorlardı.  Kaybettiğimiz öğretmenler anısına hiçbir şey yapılmaması bizleri derinden üzüyor. Vefasızlık bize yakışmıyor. Sendika olarak depremde hayatını kaybeden genç öğretmenlerin anısını yaşatmak üzere bir çalışma başlattık. Öğretmenlerimiz için bir anıt yaptırmak istiyoruz. Bu düşüncemizi Sayın Valimize aktardık.   Sayın Valimizde bu düşüncemizi olumlu karşılardı. Yer olarak da Şişli Öğretmenler Evi’nin bahçesi uygun görüldü.  Çalışmaları süren Deprem Şehidi Öğretmenler Anıtı Şişli Öğretmen Evi bahçesinde yer alacak.  Projede son aşamaya geldik.  Bugün deprem şehidi öğretmen arkadaşlarımızı bir kez daha saygıyla anıyorum. Tüm öğretmenlerimizin daha iyi koşullarda görevlerini sürdürmelerini diliyor,  öğretmenler günü kutluyorum. “