EĞİTİM BİR-SEN VAN ŞUBE BAŞKANI UCA: EĞİTİMDE YOL ALAMIYORUZ

Ülkemizin eğitimde yol alamadığını söyleyen Eğitim Bir-Sen Van Şube Başkanı Mehmet Ali Uca, 'Maalesef ülkemiz eğitim konusunda yıllardır yol alamıyor. Bunun temel sebeplerinden biri bakanlıkta çalışanların ehil olmamalarından kaynaklanıyor olabilir. Bence iyi araştırılıp sorunun ortaya çıkarılması gerekir' dedi.

Burhan Ergin

Eğitim Bir-Sen Van Şube Başkanı Mehmet Ali Uca, gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Uca, “Birçok okulumuz öğretmenlerimizin gösterdiği fedakarlıkla kendi aralarında topladıkları paralarla giderlerini karşılıyor. Okulların mutlaka bütçesi olmalıdır. Bütçe sağlandığı zaman okul müdürü öğretmenlerden ve işadamlarından destek istemez” dedi.

“Öğrenciler iyi bir eğitim öğretim yılı geçirmediler”

Dünyayı kasıp kavuran koronavirüs salgını nedeniyle dünyada, ülkemizde ve Van’da sağlıklı bir eğitim öğretim yılı olmadığını söyleyen Uca, “Koronavirüs sürecinde bütün dünya sağlık, ekonomi, sosyal yaşam, eğitim gibi birçok alanda olumsuz etkilendi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan kırsal kesim, dağlık kesim, ulaşılamayacak yerlerden dolayı daha sıkıntılı bir süreç geçiriyor. Dolayısıyla kırsal kesim veya dağlık kesime teknolojik olarak fazla ulaşım sağlanamadı. Hal böyle olunca kırsal kesimlerde yaşayan çocuklarımızın uzaktan erişim sistemine ulaşmaları daha zor oldu. Kaldı ki birçok kişinin evinde internet yok. İnterneti olan evlerde ancak cep telefonu kullanılabiliyordu. O da çok kısıtlı imkanlarla yapıldı. İnternetin yetmemesi, anne ve babaların dışarıya çıkıp akşam vaktinde gelmesinden dolayı çocuklar bu anlamda da büyük zorluk çektiler. 4-5 kişilik bir aileyi düşündüğümüz zaman hangi çocuk hangi telefonu kullanacak, nasıl faydalanacak, eğitimini nasıl alacak gibi durumlarla çok karşılaştık. Uzaktan eğitim konusunda baktığımızda dünyada, ülkemizde ve ilimizde çok sağlıklı bir eğitim süreci geçirdiğimizi söyleyemem. Son yapılan LGS ve YKS sınavında sorulan soruların öğrenciler tarafından çok zor olarak görülmesi de buna işarettir. Aslında her sene sorulan sorulara benzer sorular soruldu ama öğrencilerimiz tarafından bu yıl daha zor görüldü. Sebebi de hem müfredatlarını tamamlamamış olmaları hem de uzaktan eğitimle iyi bir eğitim öğretim yılı geçirememelerinden kaynaklı sorulan soruları kendilerince zor buldular. Bence de sorular biraz zordu ama öğrenciler sınıf ortamında eğitim görmüş olsaydı çocuklar bu yakınmalardan söz etmeyeceklerdi ama çok iyi bir süreç geçirmedikleri için haklı olarak bu tür serzenişlerde bulundular” dedi.

“Soruları hazırlayan komisyon gözden geçirilmeli”

LGS ve YKS sınavında soruları hazırlayan komisyonun Milli Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Uca, “LGS ve YKS sınavında soruları hazırlayan komisyon koronavirüs salgını, eğitim öğretimin aktif devam edememesi, uzaktan eğitim sürecini dikkate almaları gerekirdi. Soruların bir nebze de olsa hafif sorulması gerekiyordu. Biz bunu onlardan beklerdik. Sınavda bunu dikkate almalıydılar. Örneğin YKS sınavında Türkçe dersinde sorulan paragrafların bir kısmı anlam yüklülüğü bakımından çok karışık, karmaşık ve bilim adamlarının kullandığı terminolojiyi de ekleyerek sormuşlar. Ben bunu büyük bir vahamet olarak görüyorum. Çok vahim bir durum, keşke çocukların seviyelerine inselerdi. Soruyu sorun komisyonun Milli Eğitim Bakanlığı ve ÖSYM tarafından gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu komisyonların çok iyi niyetli olduklarını düşünmüyorum” diye konuştu.

“Uzaktan eğitimle herkesime ulaşılmadı”

Salgın sürecinde öğrencilerin eğitimi aksamasın diye hayata geçirilen uzaktan eğitim sistemine herkesin ulaşamadığını kaydeden Eğitim Bir-Sen Van Şube Başkanı Mehmet Ali Uca,, “Van’da yaşamış olduğumuz uzaktan eğitime erişimsizlik nedeniyle katılım yüzde 30’larda kaldı. Bu durum sadece ilimiz için geçerli değil. Bitlis, Ağrı, Diyarbakır, Muş gibi illerde de bu durum yaşandı. Çünkü salgın nedeniyle verilen uzaktan eğitimle herkesime ulaşılmadı. Aslında bu sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde değil diğer bölgelerde de bu sorun yaşandı. Teknolojinin gidemediği yerlerde öğrencilerimiz eğitim öğretimden kopuk kaldı. Bu anlamda uzatan eğitime katılım oranı yüzde 30 oldu. Türkiye genelinde İstanbul, Bursa, Ankara, İzmir, Adana gibi şehirlerde uzaktan eğitime daha iyi erişildi” şeklinde konuştu.

“Telafide bende varım programı yanlıştır”

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hayata geçirilen "Telafide Ben de Varım" programının yanlış olduğunu söyleyen Uca, “Ülkemizde maalesef koronavirüs salgını sürecinde eğitimde başarılı olamadık. Sayın Cumhurbaşkanımızda geçtiğimiz gün söylediği gibi her alanda yol aldık ama eğitimde yol alamadık ifadesini kullandı. Sonuna kadar katılıyorum. Hakikaten biz eğitimde yol alamıyoruz. Belki de bunun temel sebeplerinden biri bakanlıkta çalışanların ehil olmamalarından mı kaynaklanıyor? Bunun bence iyi araştırılıp sorunun ortaya çıkarılması gerekir. Sadece ilimizde değil ülkemizin her yerinde bu sorunla karşılaşıyoruz. Bakanlık pandemi sürecinde okulları bir kapatıp bir açtı. Ondan sonra farklı farklı uygulamalar hayata geçirdi. Karne dağıtımından sonra iki hafta devam eden eğitim öğretim süreci, telefi de bende varım programı ama kimse yok. Bakın bakanlık telafide bende varım programını hayata geçirdi fakat bin kişilik okulda 50 kişi bu programa katılmış, böyle bir proje olamaz. Öğrencilerin sıcak havalarda tatile gitme isteği olduğu dönemde böyle bir eğitim programı çok yanlıştır. Kaldı ki şuan sadece Van’da değil, ülkemizin her yerinde kadroya geçen çalışanlar iki aylığına dinlendiriliyorlar. Şuan çalışmıyorlar. Peki, telafi eğitiminde okulları kim temizleyecek? Okullarda gece güvenliğini kim sağlayacak? Pansiyonlu okullarda öğrencilerin kalmasına izin veriliyor ama yemek yapacak personel yok. Temizlik yapacak personel yok. Bunun ciddi bir şekilde planlanıp öyle hayata geçirilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.

“Aklımda soru işaretleri var”

6 Eylül tarihinde açılacak okulların hazır olup olmamasıyla ilgili açıklama yapan Uca, “Okulların hazırlanıp eğitim öğretim sürecine açılması boyutu bambaşkadır. Milli Eğitim Bakanlığı okulları yarın açacağız hazır hale getirin talimatı gönderirse okul müdürleri, idarecileri, öğretmen arkadaşlarımız cansiperane şekilde gerek temizlik noktasında gerek donanım noktasında en iyi şekilde hazırlayıp açacak düzeyde çalışmalarına başlar. Bu çok önemli bir başarıdır. Bu Milli Eğitim Bakanlığının veya başka bir kurumun başarısı değildir. Bu sadece okul müdürünün, müdür yardımcılarının ve fedakar öğretmen arkadaşlarımızın bireysel başarılarıdır. Mili Eğitim Bakanlığı geçtiğimiz eğitim öğretim yılı başında okulun temiz belgesini düzenleyen her okulu açacağız açıklaması yaptı. Bütün okullarımız kısa süre içerisinde bu belgeyi aldı. Okullar kesinlikle eğitim öğretime hazırdır ancak programlama, mevzuat, ders kitaplarının hazırlanması, sıraya konulması, hijyenle ilgili okulların desteklenmesi konusunda aklımda soru işaretleri var” diye konuştu.

“Okullarımıza bütçe desteği verin”

Okulların kapalı olmasından dolayı kantin kiralarının alınmadığını söyleyen Uca, Milli Eğitim Bakanlığına seslenerek okullara bütçe verilmesi gerektiğini belirterek, “Okullarımıza bütçe sağlanması gerekir. Okullarımızın tek geçim kaynağı kantinlerden alınan kiralardı. Okullarımız bu alınan kirayla ufak tefek ihtiyaçlarını gideriyorlardı ancak pandemiden dolayı okulların kapanmasıyla kantinlerde kapandı. Dolayısıyla okulların geliri sıfırlandı. Birçok okulumuz öğretmenlerimizin gösterdiği fedakarlıkla kendi aralarında topladıkları paralarla giderlerini karşılıyor. Ağır tadilatları Milli Eğitim Bakanlığı yapıyor ama okulların mutlaka bütçesi olmalıdır. Bütçe sağlandığı zaman okul müdürü öğretmenlerden ve işadamlarından destek istemez. Okul müdürü sadece işine bakar. Parayla uğraşmaz, eğitimsel ölçekte çalışmalarını yapar ama şuanda maalesef okulların bütçesi olmadığı için okullarımız pejmürde durumdalar. Okul idarecilerimiz zor durumdalar. Sizin aracılığınızla bakanlık yetkililerine sesleniyorum. Biz 5 yıldır bu konuyu dile getiriyoruz. Allah rızası için okullarımıza bütçe desteği verin” dedi.

“Öğretmen açığımız kesinlikle var”

Ülkemizde ve Van’da öğretmen açığının olduğunu belirten Uca, “Geçtiğimiz gün Milli Eğitim Bakanımız bununla ilgili açıklama yaparak, Cumhurbaşkanımızın yanlış anlaşıldığını, öğretmen açığımızın kesinlikle olduğunu açıkladı. Kesinlikle öğretmen açığı vardır. Öğretmen açığını kapatmak için elimizden geldiğince mücadele ediyoruz. Şuan Hazine ve Maliye Bakanlığıyla görüşme halindeyiz. Ek atama yapma taraftarıyız. Ülkemizde 80 bine yakın öğretmen açığı var. Van’da da şuan hali hazırda bin 500 ile 2 bin arası öğretmen açığımız var. Yakın zamanda il dışı ataması olacak. Her yıl 500 ile bine yakın öğretmen Van’dan gidiyor. Bunu da göz önüne alırsak 2 bin 500’e yakın öğretmen açığımız olacak” şeklinde konuştu.

“Herkesin mutlaka aşı yaptırması gerekiyor”

Koronavirüs hastalığından korunmak için herkesin aşı yaptırması gerektiğini belirten Uca, “Hiçbir devlet vatandaşının kötülüğünü istemez. Hiçbir hükümet vatandaşını karşısına almayı istemez. Dolayısıyla dünyada koronavirüs hastalığından korunmak için herkes aşı yapıyorsa bizimde yapmamız gerekir. İnsanların aşı olmaması için farklı senaryolar oluşturuyorlar. Aşı hazırlanırken çeşitli deneylerden geçirildi ve testler yapıldı. Bunların neticesi sonrası kullanıma açıldı. Aşıyı kullanan tek ülkede Türkiye değil, bütün dünya kullanıyor. Bütün Vanlı hemşehrilerimize, Van’da yaşayan kardeşlerimize, Van halkına gönül rahatlığıyla aşı olmaları gerektiğini söylemek istiyorum. Sonuç itibariyle herkes bu aşıyı yapacak. Herkesin mutlaka aşı yaptırması gerekiyor. Kimse aşı konusunda tereddütte düşmesin” diye konuştu.  

Bakmadan Geçme