Bir ulu çınar daha devrildi

Ümit Kayaçelebi yazdı...

(Mustafa Solmaz)

….Çünkü sonsuzluklar

Sonsuz sevenler içindir

Çünkü ölüm

Sevmeyi ve ölmeyi bilenler içindir.

Ümit Yaşar Oğuzcan

Usta Şair Ümit Yaşar Oğuzcan “Ölüm Gelmişse” adlı şiirini aynen böyle noktalıyor. Ölüm bizim yörenin tabiriyle Bir alıcı kuş! Ne zaman nerede gelip de başınıza konacağını siz de bizde kainatta hiç kimse de bilmiyor.

Ölüm herkes için mukadder olan bir son. Lakin bu hayat denen filmi de güzel yaşayıp güzel noktalarsak yaptıklarımız ardımız sıra bir hoş sada olarak kalacaksa ne mutlu öyle yaşayıp da ölenlere.

Yine büyük halk ozanı Veysel Baba ne diyor: “Ben giderim adım kalır, dostlar beni hatırlasın”

Sevdiklerimiz ötelere göçerken aslında bir yanımızı da beraberinde götürüyorlar. Her geçen gün biraz daha yalnızlaşıyoruz; belki en uygun tabirle gittikçe azalıyoruz.  özlemler getiriyor uzaklardan güvercinler… Terk edilmişliğin acısı çöküyor yüreğimize.

Evet sevgili Vanlılar, sevgili dostlar giden gidene derken Mustafa Solmaz amcamız da Hakka yürüdü gitti.

1929 yılında Van Merkezinde dünyaya gelen Mustafa Solmaz o zamanların önde gelen ve tanınmış bilinmiş 1.Mektepte okudu ve oradan mezun oldu.

Gökten Bir Çift Suna İndi - Gürbüz Tüfekçi - Bu Türkünün Yöresi Van

Gökten bir çift suna da indi (Sunalar hey sunalar)

Gökten bir çift suna da indi (Bizim göle konalar)

 

Gökten indi göle de kondu (Sunalar hey sunalar)

Gökten indi göle de kondu (Bizim göle konalar)

 

Gökten bir çift suna da uçtu (Sunalar hey sunalar)

Gökten bir çift suna da uçtu (Bizim göle konalar)

 

Yar akşamın vakti de geçti (Sunalar hey sunalar)

Yar akşamın vakti de geçti (Bizim göle konalar)

 

Yar bir güzel baktı da geçti (Sunalar hey sunalar)

Yar bir güzel baktı da geçti (Bizim göle konalar)

İşte bu güzel Van türküsünün bestekarı olan Aşık Ömer Efendinin de torunudur. Ben yaşım itibariyle Halkevlerini yakından takip edememiş olsam da yaşayanlardan biliyoruz ki rahmetle kendisi Halk evlerinin Halk Oyunları, Tiyatro, Temsil, Musiki gecelerinde bulunmuş ve yaşadığı zaman içerisinde aranan ve özlenen bir insan olarak anılmaktadır.

Sesinin güzel olması ve folklorla da iç içe olması dolayısıyla Halkevi korolarında bulunmuştur.

1941-1950 yıllarında Diyarbakır’da askerlik vazifesini ifa ederken Kendisi Diyarbakır Askeri Mızıka  ve Bando Bölüğünün de bir mensubu olması hasebiyle burada nefesli sazlar, Trompet ve saksafon çalmayı öğrendi.

Askerlik dönüşü Van’a geldiğinde o yıllarda canlı müziğin icra edildiği tek yer olan Karayolları 11.Bölge Müdürlüğünde o devrin tanınmış müzik adamlarından Uygur İlvan ve Fikret Paközle tanışarak bir orkestra kurup Van’da böyle güzel bir çalışmaya öncülük etti.

Aynı yıllarda o zamanın valisini talebi ve ısrarı üzerine Hususi Muhasebe Kurumuna geçerek vazifesini sürdürdü.

Bir yandan kültürel alanda çalışmalarını sürdürürken sırasıyla Tahsildarlık, Köy Büro Şefliği, Kredi Yurtlar Kurumunda Yurt Müdürlü görevlerinde bulundu. Bütün bu kurum ve kuruluşlarda çalıştıktan sonra artık yeter diyerek memuriyet hayatını 1981 yılında tamamladı ve son noktayı koydu.

Tüm yaşamı Van’da kültürel ve Folklorik çalışmalar içinde geçti. Van Folklor Derneğinin Fevzi Levendoğlu ile birlikte kuruculuğunu ve uzun yıllar Başkanlığını yaptı. Van’a ait 55 adet folklor oyununun orijinalini oynayabilen tek yaşayan Vanlıydı.

1967 Yılında TRT adına Van’a gelen rahmetli Muzaffer Sarısözen’e dönemin Valisi tarafından mihmandar olarak görevlendirilince onunla beraber Van ve çevresinde günlerce beraber Van Türküleri derleme çalışmalarına eşlik etti. Van Folklor Ekibini kurup ilk oyuncularından biri oldu.

1969 yılında Türkiye birinciliğine ulaştılar. Türkiye’yi temsilen yurt dışında Fransa’da yapılan folklor gösterilerine katıldı. Uzun yıllar Jüri üyeliği görevlerinde bulundu. Bakanlık ve yazarlık yapan Cihat BABAN ile Ankara’da çeşitli folklor kritiği çalışmalarına Van’ı temsilen katıldı.

1986 yılında Kültür Bakanlığından Örnek Aile beratı ve ödülünü aldı. Birçok derleme ve türkü eserleri ile kendisine ait folklor oyunları vardır.Fevzi LEVENDOĞLU, Fehmi ADIGÜZEL, Aydın ARVASİ, Servet AYDINOĞLU,Tarık ERDEM ,Uygur İLVAN ,Cengiz NALÇACI ve Nevzat AMİKLİOĞLU gibi arkadaşları ile Van’a ait kültürel faaliyetlerde çalışmalara katıldı.

1971/1986 yılları arasında 2. Nisan Van Kurtuluş Bayramı törenlerinde Van’ı düşman işgalinden kurtaran Milis Kuvvetleri Komutanı Vali Haydar Beyi temsil etti. 1967 yılında Muzaffer Sarısözen tarafından Van'da yapılan derlemelerden bir TRT arşiv parçası. seslendiren Mustafa Solmaz’ı hayatı emekli olduktan sonra dolu dolu geçmiştir.

Onu bazen halay başında mendil sallarken görürdük

Bazen elinde mikrofon uzun hava çekerken görürdük

Bazen kurtuluş bayramlarında Van’ı kurtaran o zamanki Vali Haydar Beyi temsili olarak canlandıran Vali Haydar Bey olarak görürdük

 Bazen Van sporun şaşalı günlerinde ve eski yıllarda toprak sahada maç izlerken görürdük.

O da Van sevdalısıydı, o da Van’a aşıktı ve öyle yaşadı öyle de göçtü gitti bu fani alemden ebedi aleme.

Yazımı onunla alakalı bir anımla bitirmek istiyorum.

Ona en yakın olarak İzmir’de bulundum. O yıl Akdeniz Olimpiyatları var Van Folklor Ekibi de İzmir Atatürk Kapalı Spor salonunda yapılacak çalışmaya davet edilmişti. Bende İzmir’deydim .yıl 197l. Geldiklerini duydum ve hemen basmanedeki otele koştum baktım Hakkı Yakupoğlu, Mustafa amca, Aydın Arvas, ve hatırlamadığım bir sürü Vanlı.

Onlarla birlikte Kapalı Spor salonuna gittik tribünde berber oturduk. Bizimkiler çıktı salon ayağıya kalktı. Rahmetli Tosun çalar da kim hissiz kalabilir? Bizim ekip oyununu bitirdi salon bi daha bi daha ayağa kalktı ve bizim Van Folklor ekibi bi daha oynadı ve o yarışma da 1.bizim ekip olmuştu.

Ondan sonra beraber gittik o zaferi basmanede bir yerde kıtladık.

Hey gidi günler hey diyor ve yazımı noktalarken. Mustafa Solmaz amcamızı da hep hatırlayacak ve hep diğer büyüklerimizle beraber hep hayırla yad edeceğiz

.Ruhu şad mekanı cennet olsun.

Bu gün de kuvvetli bir rüzgâr  esti ve bir ulu çınar daha devrildi.

Gidenlere rahmet kalanlara sağlık diliyorum.

 

Bakmadan Geçme