1915-1918 İşgalden Kurtuluşa Van

Aziz Van ilimiz oldukça eski bir geçmişe sahiptir. Urartu, Med, Pers, Sasani, Roma, Bizans, Selçuklu, İlhanlı, Karakoyunlu ve Akkoyunluların hâkimiyetinde kalmış, geçen zaman zarfında kültür ve medeniyet alanında şöhret kazanmıştır.

Osmanlı döneminde Vilayeti Sitte olan Van, İran Körfezi ve İç Asya ticaret yollarına hükmeden askeri-stratejik konumunun yanı sıra yer üstü ve yer altı kaynaklarının zenginliği açısından da önem arz etmişti. Bu özelliği ile Van, tarih boyunca birçok devletin sahip olmak istediği bir vilâyet olmuştu

Osmanlı Devleti’nin zayıflama  döneminde Van ve çevresinde yaşanan olayların temelinde Şark Meselesi, emperyalist emeller, Avrupa’nın  bu bölgeyi ele geçirme planları, Müslümanlığı önleme ve  yer altı ve yer üstü kaynaklarını  ele geçirme düşüncesi  yatmaktaydı.

Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya ve Amerika gibi devletlerden din adamları, Van ve çevresinde  burada istihbarat ve misyonerlik faaliyetlerine başlamıştı. Misyonerlerin açmış oldukları okullarda Ermeni öğrencilere “Özerk Ermenistan” fikrini aşılayarak onların devlete düşman yetişmelerinde önemli rol oynamışlardı.

Osmanlı’nın  “Sadık Millet” olarak tabir edilen tebası olan Ermeniler Avrupalıların ve Rusya’nın teşvik ve destekleriyle  ihtilal cemiyetleri kurarak Van’da isyan çıkarmaya başladılar.

 Van’da başlayan isyan bütün hızıyla devam ederken  Ermeni Taşnak, Hınçak,Ramgavar gibi çeteler Van’ı ayaklanma merkezi haline getirerek yol kesiyor ve Müslüman köylerini basarak halkı katlediyorlardı.

28 Şubat 1915, I. Dünya Savaşı öncesinde olduğu gibi savaş sırasında da isyan halinde olan Ermeniler, Van Vilâyeti’nin merkeze yakın kaza ve köylerinde yeniden isyan ettiler İsyan kısa bir süre sonra, Vastan, Çatak, Havasor ve Tımar gibi kaza ve köylere yayıldı.

20 Nisan 1915 Van’daki Ermeniler, Bank-ı Osmanî, Duyun-u Umumiye Dairesi, Reji İdaresi ve Posta binalarını yakarak isyanı başlatmışlardı.

24 Nisan 1915  Osmanlı yönetimi Ermeni çetelerinin Van’da başlattıkları katliam ve Van’ı başkaldırı üssü haline getirmeleri üzerine  tehcir kararı alındı. Van Rus işgalinde olduğu için Van Ermenileri tehcire tabi tutulmadı. Ruslar Van’dan çekilirken Rusya’ya döndü.

11 Mayıs 1915 Ruslar bu durumdan yararlanarak iki koldan Malazgirt ve Van üzerine ilerleyerek, 11 Mayıs Muradiye’yi, 12 Mayıs’ta Patnos ve Erciş’i işgal etti.

17 Mayıs 1915 Osmanlı ahalisi olan Vanlı Türk Kürt Vanlılar canlarını kurtarmak için  Van’ı boşalttı. Ermeniler, Müslümanların oturduğu mahalleleri ateşe vererek  şehrin  kontrolünü ele geçirdi.

20 Mayıs 1915 Ruslar, saldırıya geçerek, Van’ı işgal etti.  Van girişinde Ermeniler tarafından coşkulu bir şekilde karşılanan Ruslara tuz ve ekmek ikram edilerek Rus askerlerinin boyunlarına çiçek takıldı. Şehre giren Rus General Turukhin, Ermenileri hoşnut etmek için Aram Manukyan’ı geçici vali atadı.

21 Mayıs 1915 Ruslarla birlikte Van ve civarında katliam yaparak ilerleyen Ermeni çetelerinden kaçan Derebey, Hakis, Yemlice, Hıdır, Göllü, Şeyhayne, Şeyhkara köylüleri Zeve Köyüne sığındı. Zeve’de toplanan sekiz köy halkından  2 binin üzerindeki  Vanlı Müslüman masum ve savunmasız halkı hunharca katletti. Zeve’deki katliamın dışında Ermeniler Van’da Çaybaşı, Erciş’te Çavuşoğlu Samanlığı’ nda onlarca masum Müslümanı toplu katletti. .

22 Mayıs 1915 Nazarbekov komutasındaki Rus kuvvetleri Başkale’yi ele geçirdi.

 13 Ağustos 1915  Van Valisi Cevdet Bey  Başkumandan Vekili’ne çektiği telgrafında Van Gölü’ndeki gemilerin büyük bir kısmının Ruslar tarafından yakılarak tahrip edildiğini, Van’da sağlam bina kalmadığını bildirdi.

 18 Aralık 1917 imzalanan Erzincan Mütarekesi ile 20 Mayıs Rusların bölgeyi terk etmesi üzerine harekete geçen Türk Ordusu, 2 Nisan 1918’de Van’ı işgalden kurtardı. Dünya Savaşı ve işgal yıllarında yaşanan olaylar Van’daki sosyal ve ekonomik düzeni bozmuştu. Bu nedenle burada yaşayan Müslüman halk memleketlerinden göç etmişlerdi. Yüzyıllarca Müslümanlarla birlikte yaşayan Ermenilerin, Ruslar ve batılı devletlerin kışkırtmasıyla çıkardığı isyanlar sonucunda yaşanan olaylarda Türkler, Kürtler kadar masum Ermenilerde zarar görmüştür. Van’ın işgalinin, yakılıp yıkılmasının ekonomik ve sosyal olumsuzlukları günümüze kadar devam etmiştir.

 Allah güzel memleketimiz Vanı’mıza ve bütün Vanlılara bir daha acı günler yaşatmasın.

Not: Bu makalede Abdulaziz Kardaş’ın  “I. Dünya Savaşı Dönemi’nde Van’ın İşgali ve Kurtuluşu (1915-1918)” tezinden büyük ölçüde yararlanılmıştır.

 


Kurtuluş bayramı nedir?

Kurtuluş bayramlarının Milli ve Dini bayramlardan daha özel bir anlamı vardır. Kurtuluş Bayramı yerel kültürler gibidir. O yöre insanının sevincini acısını duygularını yansıtır.  Kurtuluş kutlamalarında yerel yemeklerin lezzetini, yerel çiçeklerin rengini ve kokusunu insan sevgisini bulursunuz.

Vanlılar için 2 Nisan böyledir.

2 Nisan böyledir dünün özeti, hafızanın tazelendiği gündür. İçinde gözyaşı, hüzün, çile, muhacırlık, işgal, heyecan birazda coşku var.

Yaşı belli bir döneme ulaşmış her Vanlının 2 Nisan Kurtuluş Bayramı ile ilgili unutulmaz anıları var.

2 Nşisan Van için sokaklara dökülme, memlekete dair şiir, türkü söyleme acı bir hikayeyi anlatma ve anlama günüydü.

2 Nisan Van’ın ekonomik gücünün, ustalığının esnaflarca kamyonların üstünde sergilenerek gurur duyulduğu zamanıydı.

2 Nisan yitik bir kentin yeniden dirilişinin trajik hikâyesiydi.

2 Nisan geçmişi anarak anlayarak kinin, nefretin, düşmanlığın ayaklar altına alındığı  geçmişten ders çıkarıldığı anlamlı gündü.

Kurtuluş bayramı Vanlılık ruhunun doruğa çıktığı, ortak duyguların yaşandığı mutlu, güzel ve anlamlı bir günün şehre hakim olduğu gündü.

Bugün o  2 Nisan’dan eser kalmadı maalesef.  

 


İçi boşaltılan bayram

Değerli dostum, sevgili yazarımız Şahin Akçap Van’ın kurtuluş bayramı ve anılarını özetlediği  “Kurtuluş bayramları”  yazısında Vanlıları o günlere götürdü. Kalemine sağlık

Şahin Hocam 2 Nisan’ı heyecanla anlatırken,  Şimdi yine aynı heyecan yaşanıyor mu?  Van’ın saygın yöneticileri kurtuluş günüyle ilgili resim, şiir, kompozisyon dallarında yarışmalar düzenliyor mu? Cumhuriyet Meydanına hâkim noktadaki hükümet binasının önünde davul zurnayla arife gününden itibaren şenlikler yapılıyor mu? Hangi okulların izci takımları var? Bayram gecesi fener alayı ile coşku sürdürülüyor mu? Ben dünden kalanları yazdım… VAN Sesi Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni kardeşim İkram Kali’de sorularıma yanıt verecek bilgileri kaleme alsın” diye sormuş.

Sevgili Şahin Hocam yaraya tuz bastın.

Anlatayım…

Devlet eliyle 2 Nisan Kurtuluş Bayramının içi boşaltıldı.

Son 10 yıldır 2 Nisan ne bayrama, ne festivale ne de panayıra benziyor. Tören desen değil, kutlama desen değil, şenlik desen hiç değil.   Geçiştirme.

Hocam…

Okullarda kompozisyon yarışmaları bitti sayılır.  Van için,  2 Nisan için şiir dinleyen olmadığından yazan da yok. Valiliğin önünde artık davul da çalmıyor.  Dedim ya heyecanı gitti anlamı bitti. Okulların tören geçidi kaldırıldı. O eskilerde kaldı. Bizim çocukluğumuzda yanında yürüyerek eşlik ettiğimiz fener alayı coşkusunu unuttuk. . Van’ın kurtuluş geceleri kimsenin aklına gelmiyor. 2 Nisan günü öğlenden sonra 1915’in canlı tanığı Zeve Şehitliği’ne yapılan anlamlı öğrenci ve Vanlıların ziyaret ile tören dahi kaldırıldı.  Vanlı çocukların, ailelerin, gazilerin kurtuluş heyecanı erozyona uğradı

Şahin Hocam, anlayacağın anlamlı yerel bir sevinci bu halka çok gördüler. Aklı evvel birsinin yıllar önce Ankara’da önerisiyle bir kentin çok özel günü ve değeri anlamsız hale getirildi.

Bunda Van’ın, Vanlının suçu yok onu hatırlatayım.

Bende tutmuş mahalle, sokak, park, okulların eski isimlerinin geri iade edilmesiyle uğraşıyorum!

Gelince 2 Nisan, hüzünleniyor insan

Bakmadan Geçme